Sınav kaygısı okul ve eğtim psikolojisinin en önemli konularından birisidir ve özellikle yabancı literatürde pek çok bilgi birikimi ve araştırma zenginliğine sahiptir. Dünyada sınav kaygısı ile ilgili araştırmaların geçmişi yaklaşık 45 yıl geriye gitmektedir. Ülkemizde ise bu konudaki araştırmalar 70’li yıllarda başlamıştır ve sınav kaygısı ve akademik başarı, sınav kaygısı, tedavi ve baş etme becerileri, grup çalışmalarının sınav kaygısı üzerine etkileri ile ile ilgili birçok nitelikli çalışma yapılmıştır.
Baltaş ve arkadaşlarının 1986 yılında yaptığı bir araştırmada Üniversite sınavlarına giren öğrencilerin kaygı düzeylerinin genel cerrahi bölümünde ameliyat olmayı bekleyen hastaların kaygı düzeyi ile karşılaştırdığında sınava hazırlanan öğrencilerin kaygı düzeylerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Erkan (1991) sınav kaygısının öğrenci seçme sınavıbaşarısı ile ilgisini araştırmış, sınav kaygısı ve öğrenci seçme sınavı arasında negatif yönde bir ilişki olduğunu saptamıştır. Yani sınav kaygısı düşük olan öğrencilerin başarısının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ancak yüksek kaygılı öğrencilerin sınav başarısızlıklarının sadece kaygı ile lgili olmadığı belirlanmiştir. Öğrencinin sınava hazırlanma düzeyi, başarı güdüsü, genel akademik yeteneği, okul başarısının düşüklüğünün öğrenci seçme sınavı başarısında etkili olduğu saptanmış ve sınav kaygısının başarısızlığın nedeni değil sonucu olabileceğini belirtmiştir.
Kaygı genel anlamda psikolojik ve çevresel olaylara karşı gösterilen duygusal bir reaksiyon olarak tanımlanmaktadır. Belirli sınırlar içinde kalmak koşuluyla evrensel ve normal bir duygu olarak kabul edilir. Ancak kaygı yaşantısının hoş olmama özelliği bu kavramı olumsuzlaştırmış ve bazı araştırmacıların kaygı reaksiyonunu normal davranışlardan çok normal olmayan davranışlar grubunda incelenmesine neden olmuştur. Hem normal hem de patolojik insan davranışlarında önemli olan bir yerinin olası kaygıyı psikolojide çok işlenen bir konu haline getirmiştir.
Sınav kaygısı en yalın tanımıyla beklenen sınavlardan kaynaklanan stresin doğurduğu karmaşık fizyolojik ve psikolojik tepkilerdir.
Uzun bir süredir sınava hazırlanıyor ve sınavın yaklaşmasıyla beraber, gözle görülebilir bir endişe hali yaşıyor olabilirsiniz. Uykuya dalmakta güçlük çekiyor olabilir, yemek yiyememekten, iştahınızın azlığından şikayet ediyor olabilir, hayattan aldınız zevkte bir azalma hissediyor olabilirsiniz. Peki nedir bizi böylesine kaygılandıran, iştahınızı azaltan, uykunuzu bozan, hayattan aldığımızı zevki azaltan şey. Korku mu kaygı mı? Bu soruların cevabını verebilmek için öncelikle bu iki kavramı açıklamak gerekecektir.
Korku gerçekleşmesi durumunda bizde fiziksel bir sorun yaratacak olan durumlardır. Örneğin köpekten korkarız çünkü bizi ısırması fiziksel bir rahatsızlığa neden olur.
Kaygı ise korkulmayacak, bizde aslında çok büyük fiziksel bir hasar meydana getirmeyecek bir durumdur. Örneğin üniversite sınavı sadece bir sınavdır. Bize fiziksel olarak bir zarar verir mi? Onu korkunç hale, kaygı duyulacak hale getiren bizleriz. Bizim o sınava bakış açımız.
SINAV KAYGISI NASIL TANINIR?
Bir sınava girmeden günlerce önce sınavı başarıp başaramayacağınız kaygısı beyninizi aşırı meşgul ediyorsa ve yoğun bir kaygı hissediyorsanız üstelik bu kaygı sizi gündelik işinizi bozuyorsa, uykularınızı, yeme duyunuzu etkiliyorsa, neredeyse başka bir şey düşünmüyorsanız sınav kaygısına adaysınız demektir. Sınav ertesi gün, uyku tutmuyorsa, sınav saati ecel gibi yaklaşıyorsa, sınava girerken eliniz ayağınız titreyip soğuk terlemeye başladıysanız. Bir de sınavda beyniniz zonkluyor, sınav kağıdını açmaya cesaret edemiyor, soruları heyecandan okuyamıyorsanız yoğun bir sınav kaygınız var demektir.
SINAV KAYGISININ NEDENLERI:
– Mükemmeliyetçi yaklaşım,
– Dıştan denetim,
– Baskıcı, otoriter anne –baba tutumları,
– Reddedici, küçük düşürücü anne –baba tutumları,
– Kaygı düzeyi yüksek anne –baba,
– Beklenti düzeyi yüksek anne –baba,
– Tutarsız anne –baba davranışları,
– Baskıcı- otoriter öğretmen tutumları,
– Reddedici, küçük düşürücü öğretmen tutumları,
– Beklenti düzeyi yüksek öğretmen,
– Tutarsız öğretmen davranışları,
– Sınanma, değerlendirilme korkusu,
– Reddedilme korkusu,
– Öğrenilmiş çaresizlik yaşanması,
– Görev ve sorumlulukları erteleme,
– Çalışma alışkanlıklarında yetersizlik,
– Zamanı iyi kullanmama,
SINAV KAYGISININ FİZYOLOJİK BELİRTİLERİ:
– Çarpıntılar, düzensiz kalp atışları,
– Düzensiz solunum, hava açlığı,
– Ellerde titreme, vücut’ta ateş basması hissi,
– Baş dönmesi, baş ağrısı,
– Mide ağrısı, kasılmalar,
– Bayılma, beyni boşalmış hisleri,
– Kas yorgunlukları, uyuşma,
– Terleme ,titreme,
– Bağırsak hareketlerinde değişiklik.(Kabızlık-ishal)
– Konsantrasyon bozuklukları,
– Yeme alışkanlıklarında değişiklik,
– Uyku alışkanlıklarında değişiklik, kabus görme,
SINAV KAYGISININ PSİKOLOJİK BELİRTİLERİ:
– Hissedilen olumsuz duygular nelerdir?
– Ya başarısız olursam korkuları,
– Yeterince çalışmadığı için kendini suçlama,
– Kesinlikle başarılı olamayacağım yargıları,
– Sürenin çok yetersiz olduğunu düşünme,
– Hiç bir şey hatırlamadığını hiç bir şey bilmediğini düşünme,
– Sık sık alacağı notu düşünmek,
– Diğerlerinden farklı olduğunu, daha zayıf ve beceriksiz olduğunu düşünme,
– Sıkıntı, bunaltı hisleri,
– Hareketsizleşme, ya da huzursuzluk, aşırı hareketlilik hissetme,
– Sınav sonuçlarının felaket olacağını düşünme,
– Aile ve yakınlarını hayal kırıklığına uğratacağını düşünme,
– Ölsem de kurtulsam, keşke bu duruma hiç düşmeseydim düşüncesi,
– Kaybederse asla tekrar denemeyeceğini ya da kendini toparlayamayacağını düşünme.
Korkulmaması gereken bir durumdan korkmak yada kaygı duyulmaması gereken bir olaydan kaygılanmak bizim normal olmadığımızı göstermez. Aksine kaygı bizim için belirli oranda gerekli olan bir şey. Çünkü eğer az miktarda kaygı duymuyorsak, sınav bizi heyecanlandırmıyorsa onu yeteri kadar istemiyoruz demektir. Çünkü bizi hedefimize çeken, yönlendiren, bize, itici güç veren bu kaygıdır.
Öyleyse şunu söyleyebiliriz ki sınav kaygısı belirli oranda olduğunda bize fayda sağlayan, başarılı olmamız için bizi kamçılayan bir olgudur. Sınav kaygısı yaşamayan insanlar ya programlı çalışmışlar, kendilerine güvenleri tam, sınavı ölüm kalım savaşı durumuna getirmemiş insanlardır, ya da derslerine hiç çalışmamış sınavdan beklentisi olmayan kişlerdir.